Avucunun İçindeki Dünya
DÜNYA SANA HİÇ BU KADAR YAKIN OLMAMIŞTI. ONU AVUCUNA ALMAK MI İSTERSİN YOKSA ÖYLE UZAKTAN SEYRETMEYİ Mİ TERCİH EDERSİN?
Herkesin farklı bir ilişki ve iletişim kurma biçimi var, neyi neden yaptığımızı bilmeden hareket ediyoruz çoğu zaman. Elsa Punset bu kitabında bizlere kendi ilişki ve iletişim kurma biçimimizi keşfetmemiz için yardımcı oluyor. İhtiyaç duyduğumuz kısımları değiştirmenin ve diğer insanlarla iş birliği yapmanın yollarını gösteriyor.
Çağımızın yalnızlık salgınından nasıl kurtulabileceğini biliyor musun? İnsanlarla yaşadığın anlaşmazlıkları nasıl çözüyorsun? Sosyal alışkanlıklarını değiştirip geliştirerek dünyadaki yerini bulmanı kolaylaştıracak egzersizler olduğunu biliyor muydun? Aradığın şey buysa, Avucunun İçindeki Dünya gereken tavsiyeleri vermeye, alıştırmalar ve testlerle sana yol göstermeye hazır.
Geçtiğimiz yüzyılda sağlıklı bir beden için spor yapmanın gerekliliğinden bihaberdik, aynı şey zihnimiz için de geçerli. Karar vermek, hayatta kalmak ve refah içinde yaşamak için kullandığımız zihnimizi çalıştırabilir ve geliştirebiliriz. Ve bu kesinlikle sihir değil, sosyal zekâ!
“Görünürde hepimiz daha özgür, daha empatik, daha şefkatli ve daha yaratıcı bir toplum istiyoruz. Yorulmaksızın bunu konuşuyor ve bu dünya görüşünü savunmak için çok sayıda bilimsel kanıt ortaya koyuyoruz. Halbuki elimizde acilen çözülmesi gereken bir mesele var: Savunduğumuz düşüncelerin lafta kalmamasını, onları gerçek, somut ve uygulanabilir kılmayı başarmak. Hayatımızı dediğimizin aksini yaparak geçirmek amaçsızlık ve mutsuzluk doğurur. Düşünce ve davranış arasındaki başkalığı kabul etme, dünyayı daha iyi bir yer yapmaya yardımcı ol. Nasıl mı? Elinde tuttuğun bu kitapta bazı temel noktaları bulacaksın. Birkaçıyla seni hemen tanıştırayım.”
Elsa Punset
Kur’an ve Kılıç & Türkler Nasıl Müslüman Oldu?
Kur’an ve Kılıç & Türkler Nasıl Müslüman Oldu?
Türkler kılıç zoruyla mı Müslüman oldular? Yoksa Allah’ın hidayetiyle mi?
Ya da bu ikisinin dışında bir kültür değişmesi mi yaşandı?
Satuk Buğra Han mı İslam’ın öncüsüydü? Yoksa Deli Dumrul mu?
Kuteybe b. Müslim mi başarılıydı, yoksa Sulu Kağan mı?
Tartışmaya bu sorularla başlamak tarihi olayları değerlendirme imkanını ortadan kaldırıyor ama Türklerin eski dinlerini bırakıp, Müslüman oldukları gerçeğini değiştirmiyor. Maveraünnehr’de yükselen kılıç şakırtıları yerini ezan sesine bırakalı neredeyse 1000 yıl oldu.
Elinizdeki kitap Türklerin İslamiyet’e girişini, genel tartışmaların uzağında tarihi olayları eğip bükmeden, tarihte intikam veya rekabet sahası yaratmadan anlatıyor.
Son Süngerci & Derin Maviye Adanmış Bir Ömür
Son Süngerci & Derin Maviye Adanmış Bir Ömür
Derin maviye adanmış bir ömür Süngercilik, devlet eliyle bitirilmeden önce, Bodrum ekonomisini ayakta tutan, en gözde mesleklerden biriydi… Aksona Mehmet, bu mesleğin sadece Türkiye’de değil Avrupa ve Kuzey Afrika’da da tanınan en son temsilcisidir… Onu sadece derin su dalgıcı olarak nitelendirmek doğru olmaz. Çünkü Aksona, aynı zamanda iyi bir denizci, iyi bir araştırmacı, iyi bir turizmci ve çok büyük bir gönül adamıdır da… SON SÜNGERCİ adlı bu kitap, Aksona Mehmet’in yıllarca hiç bıkmadan, aksatmadan, titizlikle tuttuğu anıları ve topladığı fotoğrafları ile büyük bir belgesel niteliği de taşıyor…
The New Life
The New Life
‘I read a book one day, and my whole life was changed.’
So begins The New Life, Orhan Pamuk’s fabulous road novel about a young student who yearns for the life promised by a dangerously magical book. He falls in love, abandons his studies, turns his back on home and family, and embarks on restless bus trips through the provinces, in pursuit of an elusive vision. This is a wondrous odyssey, laying bare the rage of an arid heartland. In coffee houses with black-and-white TV sets, on buses where passengers ride watching B-movies on flickering screens, in wrecks along the highway, in paranoid fictions with spies as punctual as watches, the magic of Pamuk’s creation comes alive.
Tosun Düşünüyor
Tosun Düşünüyor
Bu sözleri, kültürümüzün, daha doğrusu dünya kültürünün önemli bir kişisinden derledim: Yurttaşımız, ülkedeşimiz, dünyadaşımız, gönüldeşimiz Tosun.
Tosun, olur olmaz her yerde var: örneğin Ankara Otobüs Terminalinin tuvaletinde en arı, en bildik, niyeti en açık kimliğiyle karşımıza çıkıyor: “Bunu yazan Tosun, …”
ODTÜ Yönetim Bilimleri Fakültesinin yeni boyanmış tuvaletinin, tertemiz badanalanmış erden (bakir) duvarını, ince alaycılığıyla bozmuş, eğitilmiş Tosun’unumuz: “Dekanımıza yeni ve modern tesisler için teşekkür ederiz. Tosun”
Almanya’nın bilmem ne kentindeki tren garında bulunan tuvaletin duvarında, yabancı ülke görmüş Tosun, aklındakini kibarca anımsatıyor bize: “Tosun burada da hizmetinizde.”
Tosun’umuz her zaman erkek değil elbette: Örneğin, belki otobüste ya da sokakta kendini rahatsız eden magandaya karşı tuvalet duvarına içini döken Bayan Tosun da var:
Türkiye’de kadınlar, eşcinseller ve ayılar vardır.
Erkek yoktur!
Ya da erkek tuvaletine girmek zorunda olan ama kendini orada yabancı gibi hisseden bir başka ‘cins’ Tosun var. Fazla ‘erkekçe’ bulduğu bir söze çok tatlı bir katkıda bulunuyor:
– Gerçek bir erkek hiçbir zaman son sözü etmez.
– Evet Şekerim…
Tosun, en olmadık yerde karşımıza çıkan bir halk bilgesi… Onun düşündükleri, hissettikleri, çektikleri, yaptıkları, yapamadıkları çok yerde karşımızda. Yalnızca Almanya’da değil, bu kitabın sayfaları arasında da
Tosun hizmetinizde!
Doğal Sağlıklı Saç Bakımı
Doğal Sağlıklı Saç Bakımı
Hatırlanmayacak kadar eski zamanlardan beri insanlar saçlarının bakımı ve görünümüne atfettikleri anlamdan haberdardılar ve kıymetini de biliyorlardı. Bu saf haz ve ilgi veya kesin iticilik kaynağı gibi bizi derinden etkileyebilir. Tüm dünyada, ve özellikle Birleşik Devletlerde biz saçlarımızı kontrol etmek, kesmek, taramak, fırçalamak, şekillendirmek, boyamak, kıvırcık yapmak, düzleştirmek, spreylemek ve kendine has bir ifadesi olan bir saç modeli oluşturma çabası ile her yıl milyonlarca dolar para harcarız. Örneğin, bir güzellik yarışması finalistinin saç sitilinden beklentileri ile şirket yetkilisi bir bayanın beklentileri arasındaki farklılıkları bir düşünün. Saç kültürü tarihi sağ olsun ki, değişik saç stillerine çok farklı anlamlar yüklememiz gerektiğini bize öğremiştir.
Kız Kardeşim Vampir 15 / Gizem Peşinde
Kız Kardeşim Vampir 15 / Gizem Peşinde
MÜTHİŞ BİR VAMPİR SERİSİ
“Bu kasabayı sırlar sarmış!”
Franklin Grove sırlarla doludur. Ivy, okula yeni gelen Maya adlı kızın bir şey sakladığından, bunun da erkek arkadaşıyla ilgili olduğundan emindir. İkiz kardeşi Olivia ona yardım etmek istese de önce üvey annesinin sorununu çözmelidir. Lillian ise zombi gibi davranmaktadır ki bu bir vampir için çok tuhaftır!
TAM DİŞİNİZE GÖRE BİR MACERA!
Dedektif Kurukafa / Dünyanın Sonu (Ciltli)
Dedektif Kurukafa / Dünyanın Sonu (Ciltli)
Dedektif kurukafa ile tanışın.
Kendisi bir büyücü, dedektif, savaşçı.
Ah, ayrıca o bir ölü!
Ryan sıradan bir dünyada
Yaşayan, sıradan bir çocuk.
Daha doğrusu o öyle sanıyor.
Gezegeni yok etmek isteyen çılgın büyücüler onun peşinde. Ryan’ın
Tek kurtuluşu dedektif kurukafa
Ve onun genç yardımcısı
Valkyrie cain. Sert ikilinin ryan’ı kurtarmak için sadece bir günü var.
Dünyayı kurtarmak için de!
G.O.R.A Senaryo
G.O.R.A Senaryo
Eskiler boşuna, “Marifet, iltifata tabidir” dememiş. Uzay dediğimiz o sınırsız boşluğu ancak bir Türk böyle doldurabilir… Türkler beyazperdede daha önce de uzaya gidip uzaylılarla haşır neşir olmuştu ama “G.O.R.A.”daki yolculuk ilk kez gerçek komedi kalıpları içinde, dört dörtlük bir anlatımla gerçekleştiriliyor. Asla tarif gerektirmeyen vatandaşımız Arif’le birlikte Komutan Logar’a da can veren Cem Yılmaz’ın oyunculuk performansı tek kelimeyle mükemmel.
Her şeyin altında yatan senaryo ve diyalog yazımı ise mükemmelden biraz daha iyi! Parodi sinemasının son 10 yıldaki en başarılı örneklerinden biri niteliğindeki “G.O.R.A.”, ilmek ilmek örülmüş, sarkmayan, sönmeyen ve şişmeyen, dur durak bilmeyen bir senaryoya sahip ki ‘salt okunur’ halinin bile insanı gülmekten kırıp geçireceğine eminim.
Kıssadan hisse: “Amerikan sineması, sözüm sana!” diyen ve ‘sucuk ağacı’ kadar verimli, lezzetli, yol gösterici bir senaryo var elimizde. İltifatın da marifetten kaynaklandığını unutmadan, doya doya okuyun…
Tunca Arslan
Arduino İle Kodlama ve Mikrodenetleyici Uygulamları
Arduino İle Kodlama ve Mikrodenetleyici Uygulamları
Arduino, hem devre tasarımı hem de programlama gereksinimleri açısından esnek bir yapıya sahiptir. Bu esnek yapı, kullanıcı odaklı proje geliştirme işlemlerini hızlandırmakta, kullanıcının prototiplemesini kolaylaştırmaktadır. Okuyucunun yazdığı kodun somut olarak çalıştığını görmesi, yaptığı çalışmadan haz almasını ve öz yeterlilik duygusunu geliştirmesini sağlamaktadır. Neden Arduino? sorusuna verilecek en iyi cevap tasarım ve kodlama üzerine kurulmuş olmasından kaynaklanmaktadır. Bun-dan dolayı, kodlama, maker, nesnelerin interneti, robotik uygulamalar vb. kavramlar konuşulduğunda akla gelen ilk şey Arduino olmaktadır. Peki nedir Arduino’nun sırrı? Arduino’yu diğer birçok teknolojiden ayıran özellik, her yaştan bireye kodlamayı çok hızlı bir şekilde öğretmesi ve kodlamayla beraber herkesin kendine göre tasarım imkanı bulabilmesidir. Yapılan her tasarım, kendine göre yap felsefesine dayanmakta, bundan dolayı her yapılan tasarım özgün olmakta, yeni uygulamalara ve projelere yol açmaktadır. Temel elektronik bilgisini ve kodlamayı bir araya getiren Arduino’nun sağladığı bu esneklik hemen herkes tara-fından tartışmasız olarak kabul görmüş ve benimsenmiştir.
Güncel Pdf İndir 